Adayların bir kısmının soruların yüzde 10'unu dahi yapamadığının hatıratılması üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan şöyle konuştu:
"Basının 'sıfır çeken' dediği bir kitle var. Bu kitle bu sene azaldı. Niye azaldı? Bir soruyu iptal ettiğimiz için azaldı. Soruyu iptal etmeseydik bu kitle daha çok olurdu. Diğer taraftan gerçekten ben de hayret ediyorum. Soruların yüzde 10'unu bile yapamayan 70 bin kişi var. Liseyi bitiren bir adayın soruların yüzde 10'unu yapabilmesi gerekir.
Farklı yerleştirmeler bu yıl yapılabilecek
Bu yıl farklı bir yerleştirme süreci yaşayacağız. Geçtiğimiz yıllarda alan dışı yerleşme neredeyse imkansızdı. Fen lisesi mezununun hukuka girmesi neredeyse imkânsızdı. Bu sene alan dışı yerleşmeler, meslek liselerinin yerleşmesi veya liselilerin alanı dışında yerleşmesi geçen yıla göre çok daha fazla olacak. Fark çok azaldı."
Yarımağan, illere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kayseri'nin doğusundan il yok, Karadeniz'den hiçbir il yok. istanbul 43'üncü sırada. istanbul'un, bu kadar imkanlara sahip olan bir kentimizin başarısının biraz daha yüksek olması beklenir. Bence durum düşündürücü. illerimizin puan ortalaması birbirine yakın. Birinci ilimizin puan ortalaması 242, 10. ilimizin puan ortalaması 240. Artvin 78.i sırada ve puan ortalaması 218. Aradaki puan farkı sadece 24. Ancak bir sonraki il yani 79. ile arada 10 puanlık fark var. Son üç ilin Şırnak, Ardahan ve Hakkari'nin puan ortalaması 208, 207 ve 207. Bu da üç ilimizin eğitim sorunu olduğuna dikkati çekiyor. Bu fark kapatılmalı."
1 Mayıs 2010 Cumartesi
28 Nisan 2010 Çarşamba
"ÇOCUKLAR"
Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizin değildirler,
Onlar kendilerini özleyen Hayat'ın oğulları ve kızlarıdırlar,
Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir ama sizden değildirler,
Sizlerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler,
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla,
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır,
Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama Ruhlarını asla,
Çünkü onların Ruhları geleceğin sarayında oturur,
Ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz,
Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz,
Ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın hiç ,
Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir,
Sizler,evlatların birer canlı ok gibi fırlatıldıkları yaylarsınız,
Yayı gerenin elinde seve seve bükülün,
Çünkü oku atan O güç ,uzaklaşan okları sevdiği kadar,
Elindeki sağlam yayı da sever ....
Halil CİBRAN
Onlar kendilerini özleyen Hayat'ın oğulları ve kızlarıdırlar,
Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir ama sizden değildirler,
Sizlerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler,
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla,
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır,
Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama Ruhlarını asla,
Çünkü onların Ruhları geleceğin sarayında oturur,
Ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz,
Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz,
Ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın hiç ,
Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir,
Sizler,evlatların birer canlı ok gibi fırlatıldıkları yaylarsınız,
Yayı gerenin elinde seve seve bükülün,
Çünkü oku atan O güç ,uzaklaşan okları sevdiği kadar,
Elindeki sağlam yayı da sever ....
Halil CİBRAN
27 Nisan 2010 Salı
25 Nisan 2010 Pazar
SESİNİ ÇIKARMA
SESİNİ ÇIKARMA
Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulmak için kanat çırpıp duruyormuş.
Hava o kadar ayazmış ki minik kuş dayanamayıp karın üstüne düşmüş.
Minik kuş çaresiz soğuk karın üstüne ölümü beklerken oradan
geçen bir inek kuşun üstüne sıçmış.
Kuş öyle bir sinirlenmiş ki kanatları donmamış olsa kalkıp
ineği dövecek.
Bide bakmış ki bokun sıcaklığı ile kanatları çözülmüş, yaşama
geri dönmüş.
sesini duymuş ve boku eşeleyip kuşu boktan çıkarmış, kuş
Öyle bir sevinçle ötüyormuş ki oradan geçen bir kedi
bunada çok sevinmiş KEDİ ye teşekkür edecekmiş ki KEDİ onu yemiş!
Bu hikayeden çıkaracağımız 3 anafikir var;
1)Her üstüne sıçanı düşmanın sanma!
2)Seni her boktan çıkaranı dostun sanma
3) ve en önemlisi: BOKUN IÇINDE MUTLUYSAN, SESİNİ ÇIKARMA
Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulmak için kanat çırpıp duruyormuş.
Hava o kadar ayazmış ki minik kuş dayanamayıp karın üstüne düşmüş.
Minik kuş çaresiz soğuk karın üstüne ölümü beklerken oradan
geçen bir inek kuşun üstüne sıçmış.
Kuş öyle bir sinirlenmiş ki kanatları donmamış olsa kalkıp
ineği dövecek.
Bide bakmış ki bokun sıcaklığı ile kanatları çözülmüş, yaşama
geri dönmüş.
sesini duymuş ve boku eşeleyip kuşu boktan çıkarmış, kuş
Öyle bir sevinçle ötüyormuş ki oradan geçen bir kedi
bunada çok sevinmiş KEDİ ye teşekkür edecekmiş ki KEDİ onu yemiş!
Bu hikayeden çıkaracağımız 3 anafikir var;
1)Her üstüne sıçanı düşmanın sanma!
2)Seni her boktan çıkaranı dostun sanma
3) ve en önemlisi: BOKUN IÇINDE MUTLUYSAN, SESİNİ ÇIKARMA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)